Siyasi arenada yaşanan gerginlikleri ve içsel çatlakları irdeleyen Aksoy, yazısında mevcut durumu adeta bir “Rus ruleti”ne benzetti. Yazıya da bu çarpıcı benzetmeyi yansıtan “Bir Rulet Meselesi” başlığını veren Aksoy, iktidarın iç yapısındaki kırılmalar ve geleceğe yönelik öngörülerini kamuoyu ile paylaştı.
İktidarın Çatlakları ve İç Muhaliflerin Sesi
Yazısının ilk bölümünde Aksoy, “İktidarın içerisinde yer alan ve tepkisini dışarıya değil, içeriye gösteren çok fazla insan var. Keza tabanında da durumu kabullenmeyenlerin oranı, kabullenenlerden bir hayli fazla” ifadeleriyle, bir iktidarın meşruiyetini yitirmesinde, kendi unsurlarının dahi onaylamadığı eylemlerin etkili olduğunu vurguladı. Aksoy, “Seni, senden olanın savunmamaya/savunamamaya başladığı gün, kaybettiğin gündür” diyerek, iktidarın çöküşünü içsel bir süreç olarak değerlendirdi.
Son Ruletin Oynanışı ve Politik Kader
Aksoy, mevcut siyasi süreci “son rulet” olarak nitelendirirken, AKP’nin yaşam süresini uzatabilmek adına bu oyuna girdiğini belirtti. Yazısında;
“AKP tabiri caizse yaşam süresini uzatabilmek için son ruletini oynamaktadır. Bir tarafında kendisinin diğer tarafında ana muhalefetin olduğu bu rulet bittiğinde mermi ana muhalefette kalırsa, bu rulete dahil olmaması gerektiğini anlayamamış oldukları için, onlar adına üzülmeyeceğim.”
ifadesine yer verdi. Ayrıca, Genel Başkan Ümit Özdağ’ın 53 gündür rehin tutulduğuna dikkat çeken Aksoy, ruletin nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın AKP’nin zarara uğramayacağını, aksine sürecin başlangıcının zaten iktidara ağır darbe vurduğunu öne sürdü. Bu bağlamda, “Bu mermi iktidarda kalırsa eğer tarihinin en büyük ve muhtemelen son kırılmasını MHP yaşayacaktır” diyerek, mevcut siyasi dengelerin yeniden şekillenmesine işaret etti.
Atışlar, Seçmen Tercihleri ve Kararsızlık
Yazısının devamında Aksoy, 2023’te duyurusu, 2024 sonunda ise uygulaması başlatılan ruletin şu anda beşinci atışının yapıldığını belirtti. “Patlar mı, patlamaz mı yakında göreceğiz. İktidara dönük olan namlu, 5. atışında patlamazsa şayet ana muhalefete geçmişler olsun. Son mermi, onlarda kalacak.” sözleriyle, seçim kaderinde etkili olacak kararsız seçmenlerin nihai tercihine dikkat çekti. Aksoy, “Taraf olmayan bertaraf oldu” başlığıyla süreci özetlerken, geçmiş deneyimlerden ders çıkarılması gerektiğine vurgu yaptı.
Özgürlük ve Yeni Başlangıç Sinyalleri
Yazısının son bölümünde Aksoy, hem kendi öngörülerini yineler hem de genel siyasi tabloya dair sert bir değerlendirme sunar nitelikteydi. “Böyle bir rezilliğe taraf olmaktansa, bertaraf olmak yeğdir. Prof. Dr. Ümit Özdağ, sonuçlarını gayet iyi bildiği bir tercihi, milleti ve memleketi adına göze aldı. 53 gündür de bu tercihin sonuçlarını, kendi başına sırtlıyor. Rulet bittiğinde, genel başkanımızın da özgürlüğüne kavuşacağını düşünüyorum. Özgürlüğüne kavuştuğunda 20 Ocak’taki kişiyle aynı kişi olmayacağı ise kesindir.” diyerek, özgürlüğe kavuşan bir liderin daha güçlü ve heybetli olarak siyasi arenada yer alacağına inandığını belirtti.
Umuda Dair Mesaj
Yazısını bitirirken Aksoy, “Zulüm dayanıklılık, acı güç verir. Karanlık günler ardında aydınlıkları taşır. Ve her trajedi, bir kahramanı çağırır.” cümleleriyle, okuyanlara umut aşılamayı ve yeni başlangıçların müjdesini vermeyi hedefledi. Aksoy’un kalemini kılıç gibi kullanarak sunduğu bu değerlendirmeler, mevcut siyasi atmosferi özetlerken, ilerleyen süreçte yaşanabilecek dönüşümlere dair de dikkat çekici ipuçları içeriyor.